Prof.Dr.Figen GÜLEN

Prof. Dr. Figen Gülen
Çocuk Alerji Uzmanı
Çocuk Gögüs Hastalıkları Uzmanı
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Pediatrik Solunum Alerji Bilim Dalı
Anasayfa Özgeçmiş ve Akademik Bilgiler Kliniğimiz ve Yapılan İşlemler İletişim
ÇOCUK ALERJİSİ SIKÇA SORULAN SORULAR YORUM VE TAVSİYELER BASINDA

Basında

8.04.2009 - Çift taraflı ilk akciğer nakli yapıldı
GERÇEKLEŞEN beyin ölümünün ardından organları bağışlanan Aydınlı 15 yaşındaki Enes Melik Akın'ın akciğeri Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yaşıtı Mehmet Palas'a nakledildi. Bitişik ameliyathanelerde eş zamanlı gerçekleşen operasyonla Akın'ın kalbi de 29 yaşındaki Serap Topal'a takıldı. Gerçekleşen çift taraflı akciğer naklinin Türkiye'de ilk, hastaların sağlık durumlarını iyi olduğu bildirildi. Aydın'ın Köşk İlçesi yakınlarında trafik kazası geçiren Enes Melik Akın kaldırıldığı Aydın Devlet Hastanesi'nde tüm çabalara karşın kurtarılamadı. Beyin ölümü gerçekleşen talihsiz gencin organları, acılı ailesi tarafından çaresiz hastalara hayat vermesi için bağışlandı. Organ bağışı üzerine Ege Üniversitesi Hastanesi kalp ve akciğere uygun hastaları olduğunu bildirirken, karaciğer ile böbreklerden biri Dokuz Eylül Üniversitesi'nde alıcı buldu. Diğer böbreği yasa gereği Ulusal Koordinasyon Merkezi'ne bildirildi, ulusal bekleme listesinden aranan hasta EÜ Hastanesi'nde bulundu. Akın'ın organlarıyla İzmir'de 5 hastaya yeni bir yaşamın kapıları açıldı. Organların alınması için Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanelerinden iki ayrı ekip karayoluyla Aydın'a gitti. Dün gece yarısı ekipler İzmir'e döndü. DEÜ'de uygun hasta seçimi yapılırken, EÜ'de 15 kişilik ekip, bitişik iki ameliyathanede kalp nakli ile ilk çift taraflı akciğer naklini gerçekleştirmek için kolları sıvadı. Akın'ın kalbi 1.5 yıldan beri organ bekleyen 29 yaşındaki Serap Topal'a nakledildi. Kalp naklini gerçekleştiren ekipten Prof.Dr. Mustafa Özbaran ve Doç.Dr. Tahir Yağdı, Göğüs Cerrahisi'nden Prof.Dr. Ufuk Çağırıcı ve Uzm.Dr. Kutsal Turhan. Doç.Dr. Coşkun Özcan, Opr.Dr. Emrah Oğuz, Asistan Dr. Yaprak Kapkın, Anesteziden Prof.Dr. Fatma Aşkar, Kardiyoloji'den Prof.Dr. Sanem Nalbantgil, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği'nden Doç.Dr. Figen Gülen, Çocuk Cerrahisi'nden Uzm.Dr. Can Eyigör, Türkiye'nin ilk çift taraflı akciğer nakline imza attı. Akın'ın akciğeri 2 yaşından beri hastalıkla pençeleşen, bir yıldır organ bekleyen 15 yaşındaki Mehmet Palas'a nakledildi. Ekiplerin gece yarısı eş zamanlı başlattıkları ve iki ameliyathane salonu arasında gidip gelerek önce kalp, ardından akciğer naklini sabah saat 07.00'de tamamladıkları belirtildi. Türkiye'de bugüne kadar tek taraflı akciğer nakli yapıldığı, Akın'dan Palas'a nakledilen çift taraflı akciğer naklinin Türkiye'de ilk olduğu bildirildi. İki hastanın da sağlık durumlarının iyi olduğu, yoğun bakım kliniğinde tedavilerinin sürdüğü belirtildi. Daha önceki operasyonlar akciğerin tek lobunun nakledildiği öğrenildi.

11.04.2009 - En güzel mutluluğu yaşıyorlar
Nesrin COŞKUN / İZMİR, (DHA) 11 Nisan 2009 En güzel mutluluğu yaşıyorlar Haberler Anında Cebinizde Hürriyet Mobil İzmir’de Ege Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahları, Göğüs Cerrahisi, Çocuk Cerrahisi, Çocuk Sağlığı hekimleriyle Türkiye’de ilk çift taraflı akciğer naklini gerçekleştirerek, 15 yaşındaki Mehmet Palas’a yeni bir hayatın, nefessiz kalan hastalara da alternatif tedavinin kapılarını açtı. Kalp naklinde Türkiye’nin bir numarası olan Ege Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği’nde inanılmaz işler başarılıyor. Prof. Dr. Mustafa Özbaran başkanlığında Doç. Dr. Tahir Yağdı, Doç. Dr. Çağatay Engin, Göğüs Cerrahisi’nden Prof. Dr. Ufuk Çağırıcı ve Uzm. Dr. Kutsal Turhan, Çocuk Cerrahisi’nden Doç. Dr. Coşkun Özcan, Anesteziyolojiden Prof. Dr. Fatma Aşkar ve Uzm. Dr. Can Eyigör, Kardiyoloji’den Prof. Dr. Sanem Nalbantgil, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nden Doç. Dr. Figen Gülen, hemşire Sultan Karakula’dan oluşan ekip dün Türkiye’de ilk çift taraflı akciğer naklini gerçekleştirirken, oksijen tüpüne bağımlı yaşayan yüzlerce, binlerce hastaya umut oldular. Akciğer nakli yaptılar Beyin ölümünün ardından organları bağışlanan Aydınlı 15 yaşındaki Enes Melik Akın’ın akciğerini yaşıtı Mehmet Palas’a, bitişik ameliyathanelerde eş zamanlı olarak da yine Akın’ın kalbini 29 yaşındaki Serap Topal’a takan ekip, yaşatmanın mutluluğunu yaşıyor. En son akciğer nakliyle komplike bir merkez haline geldiklerini belirten Prof. Dr. Özbaran, şöyle konuştu: “Bu kadar çok tedavinin bir arada verildiği merkez Avrupa’da bile yok. Kalp naklinden sonraki hedefimiz akciğer nakliydi. Kalp naklindeki deneyimimizin belli bir olgunluğa gelmesini istedik. Kalp naklini Ege Bölgesi’nde ilk biz yapmıştık. Türkiye için 15 yıl sonra başladık ama tüm Türkiye’den daha fazla kalp nakli yapmış bir merkeziz. 100. nakilden sonra yapay kalbe geçeceğimizi söylemiştik. Kalp nakli yaptığımız hastalarımızın 5’te bir oranında yapay kalple yaşayan hastalarımız var. Biz zamanı gelince bu hedeflerimizi anons ediyoruz. Akciğer naklinde bu başlangıç, aynı zamanda da bu işin hızla yürüyeceğine dair bir mesajdır. Donör ve uygun hasta olduğunda tek akciğer, yetişkine akciğer naklini de yapacağız. Ege Üniversitesi olarak bir misyon üstlendik. Bu misyon hastanın çaresiz olmaması. Buraya gelen hasta çaresiz değil.”

18.12.2009 - Alerjide erken teşhis yaşam kalitesini artırır
Dünya Allerji Günü nedeniyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi’nde düzenlenaen seminerde konuşan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Figen Gülen, alerjik hastalıkların dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 20 - 35'ini etkilediğini belirtti. Erken teşhisin hastalığın yayılmasını engellediğini söyleyen Doç. Dr. Figen Gülen, bu sayede bireylerin yaşam kalitesinin de yükseleceğine dikkat çekti. Doç. Dr. Gülen alerjinin gelişiminde kişinin aileden gelen yatkınlığı ile birlikte çevre ve birçok farklı maddenin etkili rol oynadığını belirtti. Alerjik hastalıklar ve neden olan ajanların farklı testlerle tanınabileceğini söyleyen Doç. Dr. Figen Gülen, ajanın belirlenmesinin tedavide ilk basamağı oluşturduğunu vurguladı. Alerjik hastalığı olan kişilerin geçici çözümler yerine uygun bir alerji merkezine gitmelerini öneren Doç. Dr. Gülen, hastalığın yayılmasını önlemek için sağlık personeli ve hastaların bilinçlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. (Ege Ajans)

13.11.2010 - Mehmet'in başarısı Türkiye'ye umut oldu
Ülkede çift akciğer nakli yapılan en genç kişi olan ve 1.5 yıldır sağlıklı bir yaşam süren 16 yaşındaki Mehmet, yüzlerce akciğer yetmezliği hastasına umut verdi ERKAN DOĞAN (HABER MERKEZİ) Türkiye'nin çocuk yaş grubundaki başarılı ilk çift akciğer nakilli hastası 16 yaşındaki Ödemişli Mehmet Palaz, yaşamı nakil umuduna bağlı yüzlerce akciğer yetmezliği hastasının umudu oldu. 2009 yılının Nisan ayında Ege Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleşen operasyonda, geçirdiği kaza sonrası organları bağışlanan Aydınlı Enes Malik Akın'ın akciğerinin iki bölümü de yaşıtı Ödemişli Palaz'a başarıyla nakledildi. Yürümekte güçlük çeken genç, yeni organıyla koşup oynamaya başladı. Türkiye'de çift akciğer nakli yapılan ilk çocuk olan Mehmet Palaz, çift akciğer nakillerinde başarı sağlanan ilk kişi unvanına da sahip oldu. DIŞARI ÇIKAMIYORDU İki yaşından beri akciğer yetmezliği rahatsızlığı nedeniyle yaşıtlarıyla koşup oynayamayan, evinden dışarı çıkmaya korkan Mehmet Palaz, ilk defa E.Ü. Hastanesi'nin bahçesindeki parkta oynamanın keyfini yaşadı. Ailesiyle İzmir'e taşınan genç, bu yıl Süleyman Demirel Çok Programlı Lisesi 9. sınıfında eğitime başladı. Sınıf arkadaşlarıyla kısa sürede kaynaşan genç, okulda bugüne kadar özlemle beklediği bir yaşam sürüyor. NAKİL MERKEZİ Palaz'ın nakiliyle, E.Ü. Hastanesi nakil ekibi, çift akciğer nakli konusunda bir ilke imza attı. Nakil öncesi ve sonrası çocuk hastaları takip eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Solunum Alerji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve TORAKS Derneği Akciğer Nakli Başkanı Doç. Dr. Figen Gülen, kongrelerde başarılı operasyonu bilimsel programlarda sundu. Mehmet Palaz'ın durumunu gören Türkiye'nin çeşitli kamu ve üniversite hastanelerindeki doktorlar akciğer nakli adayı hastalarını, E.Ü. Hastanesi'ne sevk etmeye başladı. Kalp ve böbrek naklinde Türkiye üssü E.Ü. Hastanesi, akciğer nakillerinin de merkezi oldu. Gümüşhane, Ordu, Ankara, Bursa, Samsun, Konya'dan akciğer nakilli hastaların hastanelerine başvurduğunu anlatan Doç. Dr. Gülen, "Türkiye'deki son dönem solunum yetmezliği hastaları için Mehmet bir umut oldu. Mehmet, 1.5 yıldır sağlıklı bir yaşam sürüyor. Diğer illerdeki merkezler akciğer nakli için, hastalarını bize gönderiyor" dedi. HAYATI DEĞİŞTİ Yaşıtı Aydınlı Enes Malik Akın'ın akciğerlerini taşıyan Mehmet Palaz, kendisine hayat veren doktorlara minnettar olduğunu söyledi. Çok zor günler geçirdiğini ancak Ege Üniversitesi Hastanesi'ndeki naklin ardından hayatının değiştiğini anlatan Palaz, "Herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum. Ne yazık ki kader arkadaşlarım bir organ bağışı olmadan sağlıklı bir hayat süremeyecek. Ben şanslıydım. Bana organını veren Enes'in ailesine teşekkür ediyorum. Onlar bağışta bulunmasaydı belki şu an hayatta olmayacaktım" dedi. "Birkaç gün dayanabildiler" Ege Üniversitesi Hastanesi'nde bugüne kadar akciğer nakli olması gereken 12 hasta, nakil listesine alındı. Hastalardan 5'i listede beklerken yaşamını yitirdi. Süreyya Paşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bugüne kadar 8 hastaya tek taraflı (akciğerin sadece bir lobu) akciğer nakli yapıldı. Şu an tek taraflı nakil yapılan 8 hastadan 2'sinin hayatta olduğu kaydedildi. İstanbul Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Şükrü Dilege ve ekibi tarafından 2004-2005 yıllarında 3 hastaya çift taraflı akciğer nakli yapıldı. Ancak hastalar bir kaç gün sonra yaşamını yitirdi.

28.11.2010 - Akciğer naklinde de İzmir lider şehir oldu
Akciğer naklinde de İzmir lider şehir oldu Giriş tarihi : 28.11.2010 18.24 Güncelleme : 18.24 Karaciğer, kalp ve böbrek nakillerinde Türkiye'nin lider şehri, şimdi akciğer nakliyle de ön plana çıkıyor ERKAN DOĞAN (HABER MERKEZİ) Geçtiğimiz Nisan ayında akciğer nakli olan Mehmet Palaz, şimdi Süleyman Demirel Çok Programlı Lisesi'nde okula gidiyor. İzmir, kalp ve karaciğerin ardından akciğer nakillerinin de merkezi haline geliyor. Ege Üniversitesi (EÜ) Hastanesi'nde 1.5 yıl önce 16 yaşındaki Ödemişli Mehmet Palaz'a gerçekleştirilen çocuk yaş grubundaki ilk çift taraflı akciğer nakil operasyonu, Türkiye'deki sağlık kurumlarını harekete geçirdi. Başarılı operasyonu duyan başta Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Konya, Gümüşhane, Ordu, Bursa, Samsun ve Konya illerindeki merkezler, akciğer nakli bekleyen hastalarını, İzmir'e sevk etmeye başladı. Nakilleri ekibiyle birlikte gerçekleştiren Prof. Dr. Mustafa Özbaran, "Türkiye'de bizim dışımızda akciğer nakli yapıp uzun süre yaşatan başka bir klinik yok. Kadavradan akciğer nakillerinde belli bir sayıya ulaşınca, canlıdan akciğer nakli ameliyatı yapmaya başlayacağız" diye konuştu. UMUT YARATTI Karaciğer, kalp ve böbrek nakillerinde Türkiye'nin lider şehri İzmir, şimdi akciğer nakliyle ön plana çıkıyor. Akciğer yetmezliği hastası Ödemişli Mehmet Palaz'a, geçtiğimiz yıl Nisan ayında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde trafik kazasının ardından organları bağışlanan 15 yaşındaki Enes Malik Akın'ın akciğerleri nakledildi. Türkiye'nin çocuk yaş grubundaki ilk akciğer ve başarılı ilk çift akciğer nakilli hastası 15 yaşındaki Mehmet Palaz, yaşamı nakil umuduna bağlı yüzlerce akciğer yetmezliği hastasının umudu oldu. EÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Solunum Alerji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Gülen, başarılı operasyonu bilimsel kongrelerde sundu. İzmir'de Süleyman Demirel Çok Programlı Lisesi'ne başlayan Mehmet Palaz'ın durumunu gören Türkiye'nin çeşitli kamu ve üniversite hastanelerindeki doktorlar akciğer nakli adayı hastalarını EÜ Hastanesi'ne sevk etmeye başladı. Böylece kalp ve böbrek naklinde Türkiye üssü Ege Üniveristesi, akciğer nakillerinin de merkezi haline geldi. 7 ÇOCUK SIRADA Ödemişli Mehmet Palaz'ın başarılı operasyonunun ardından Gümüşhane, Ordu, Ankara, Bursa, Samsun, Konya'dan akciğer nakil olmayı bekleyen 12 çocuk hasta EÜ Hastanesi'ne başvurdu. Gümüşhane'de güvercinlerden bulaştığı tahmin edilen alerjik hastalık nedeniyle akciğerinin yüzde 60'ı alınan 13 yaşındaki Seda Nas ile birlikte 5 çocuk hasta, uygun kadavra donör beklerken yaşamını yitirdi. Şu an 7 çocuk hasta bir umutla ikinci hayata 'merhaba' demelerini sağlayacak uygun organın çıkmasını bekliyor. Çantadaki tüple gelen özgürlük Evine yerleştirilen oksijen cihazına bağlı 4 yıldır yaşam savaşı veren ve okuluna çantasında taşıdığı 7 kiloluk oksijen tüpüyle gidebilen akciğer yetmezliği hastası Ordulu Pınar Güldane Yalın (9), ailesiyle İzmir'e yerleşti. EÜ Hastanesi'nde Akciğer nakli acil bekleme listesine alınan Pınar, evinde resim yaparak hayata bağlanıyor. Pınar'la birlikte Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen 7 çocuk da, akciğer nakli olmayı bekliyor. Minik Pınar, EÜ Kalp ve Akciğer Nakli Komitesi tarafından nakil kararının verilmesinin ardından ailesiyle Buca'ya yerleşti. Ev tipi oksijen cihazının 10-15 metre uzunluğundaki kablosundan gelen oksijenle hayata bağlanan Pınar, dört yıldır arkadaşlarıyla oyun oynamanın özlemiyle yanıp tutuşuyor. Evinde vaktinin çoğunu resim yaparak geçiren kız, dışarıya ancak çantasında taşıdığı 7 kiloluk oksijen tüpü sayesinde çıkabiliyor. Küçük Pınar, çantasındaki tüple ancak 8 saat dışarıda kalabiliyor. Evlerinin balkonundan dışarıyı izleyip özgür olmayı düşleyen kız, büyüyünce doktor olmak istediğini söyledi. "Canlıdan nakil yapmayı planlıyoruz" Kalp Nakli Grubu Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Özbaran ise, "Türkiye'de bizim dışımızda akciğer nakli yapıp da hastasını uzun süre yaşatabilen başka bir klinik yok. Kadavradan akciğer naklinde belirli bir sayıya ulaştıktan sonra canlıdan canlıya akciğer nakli yapmayı da planlıyoruz. Akciğer nakli de karaciğer gibi parça alınarak yapılıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan bu operasyonu, ilk zamanlarda birinci derece akrabalardan, anneden veya babadan çocuğa şeklinde yapmayı planlıyoruz" diye konuştu. OPERASYONU ANLATTI Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi Ana Bilim Dalı'nda görevli Uzm Dr. Kutsal Turhan, akciğer nakillerinde bekleme listelerinin çok uzun olması ve bağışın az olması nedeniyle canlıdan canlıya naklinin hayat kurtarıcı bir seçenek olduğunu belirtti. Canlıdan canlıya akciğer naklinin dünyada sadece çocuklara uygulandığını belirten Dr. Turhan, operasyonun yapılış şeklini anlattı: "Canlıdan akciğer naklinin olması için çocuğa akciğerlerinden bir parça verecek iki yetişkinin olması gerekiyor. Operasyon şöyle yapılıyor. Yetişkinin birinin sağ akciğerinin alt lobunu, diğer yetişkinin ise sol akciğerinin alt lobu alınıyor. Nakil operasyonu sırasında çocuktaki akciğerlerin tümünü çıkartıyoruz. Yetişkinlerden aldığımız akciğer parçalarını çocuğa naklediyoruz. Sağ alt lobu çocuğun sağ akciğeri, sol alt lob ise sol akciğeri olarak çalışıyor. Yetişkinler de nakilden sonra sağlıklı olarak yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Çünkü akciğerin hücreleri büyüyerek, bulunduğu yeri doldurabiliyorlar. Ancak bu operasyonlara başlayabilmemiz için kadavradan akciğer nakillerinde tecrübe kazanmamız gerekiyor."

19.12.2010 - Akciğer kardeşliği
Akciğer kardeşliği Biri Bursa'dan, diğeri Ordu'dan geldi. Kader birliği yapan Betül ve Pınar, nakil için uygun organ bekliyor Giriş tarihi : 19.12.2010 17.57 Güncelleme : 19.59 Biri Bursa'dan, diğeri Ordu'dan geldi. Kader birliği yapan Betül ve Pınar, nakil için uygun organ bekliyor ERKAN DOĞAN (HABER MERKEZİ) Hayatlarını sürdürmeleri akciğer nakline bağlı olan Bursalı Betül Derse (9) ve Ordulu Pınar Güldane Yalın (9), aileleriyle taşındıkları İzmir'de kendilerini hayata bağlayacak uygun organ çıkmasını bekliyor. Oksijen cihazına bağlı yaşayan iki kız, zor günlerinde birbirlerine destek oluyor, kader birliği yapıyorlar. Oksijen cihazına bağlı yaşam süren iki küçük kızı Yeni Asır biraraya getirdi. SEYYAR OKSİJEN TÜPÜ Ege Üniversitesi Hastanesi'nde akciğer nakli bekleyen Betül ve Pınar, organları bağışlanan bir yaşıtından alacakları akciğerle ikinci hayatlarına 'merhaba' diyecekler. Bornova'da yaşayan Betül ailesiyle beraber, Buca'da oturan Pınar'ı ziyaret etti. Betül ve ailesi, önce iki seyyar oksijen tüpünü Çınarlı'da doldurdu. 6 saat yeten seyyar oksijen cihazı yardımıyla dışarı çakabilen Betül, arkadaşına resim defteri ve boya kalemleri hediye etti. Betül de, arkadaşına kendi hazırladığı, üzerinde 'Seni seviyorum' yazılı bir mektup da verdi. Küçük kız mektubunda, "Umarım iyisindir. Çünkü zor dönemler bizi bekliyor. Ama üzülme çünkü biz ikimiz bu dönemleri Allah'ın izniyle atlatırız. En kısa zamanda diğer çocuklar gibi oksijensiz okulumuza ve hayatımıza devam ederiz inşallah" cümlelerine yer verdi. AİLELERİ ÇOK UMUTLU Yaşıtlarıyla oynayamadan büyüyen kızlar, oksijen tüplerinden uzanan hortumlarının izin verdiğince evin içerisinde gezip, oyun oynadı. Çocukların aileleri, "Kızlarımız organ bağışıyla hayat bulacak. Ege Üniversitesi Hastanesi bu konuda çok başarılı. Nakil için işimizi gücümüzü bırakıp İzmir'e taşındık. Herkes organ bağışında bulunsun. Kızlarımız yaşıtları gibi okula gitmek, özgürce oyun oynamak istiyor" çağrısında bulundu. "Kime uyarsa ona takılacak" EÜ Hastanesi Çocuk Solunum Allerji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Toraks Derneği Akciğer Nakli Başkanı Doç. Dr. Figen Gülen, şu an hastanelerinde akciğer nakli bekleme listesinde 7 çocuk hasta bulunduğunu, Bursalı Betül Derse ve Ordulu Pınar Güldane Yalın'ın aktif bekleme listesinde olduğunu belirtti. Listede bekleyen 12 çocuk hastadan 5'ini uygun organ bulunamaması nedeniyle kaybettiklerini anlatan Doç. Dr. Gülen, şunları söyledi: "Şu an aktif listede Pınar ve Betül var. Betül'ün, doğuştan kistik fibrozis denilen bir hastalığı var. Bu rahatsızlık dünyada akciğer nakli ihtiyacı en sık duyulan hastalık grubunda yer alıyor. Hastalık akraba evliliği olanlarda daha sık görülüyor. Betül 6, Pınar ise 2.5 aydır nakil bekliyor. Organları bağışlanan çocuğun nakil yapılacak hasta ile ayna yaş grubunda ve kan grubu uyumuna sahip olması gerekiyor. Bir organ bağışı olduğunda organ Betül ve Pınar arasından kime uyarsa ona nakil yapılacak. Nakile karar veren ekip, 2 yıl yaşam şansı yüzde 50'nin altında olan hastaları nakil listesine alıyor. İki kız da birbirine destek oluyor, kader birliği yapıyorlar. Bir buçuk yıl önce hastanemizde başarılı çift akciğer nakli yapılan Mehmet Palaz da kızlarımıza ümit veriyor."

26.10.2013 - TPK İzmir bölgesel toplantısı yapıldı
TPK İzmir Eğitim Toplantısı 24 Ekim Perşembe İzmir Swiss Otel’de yapıldı. Çocuk hekimlerinin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Doç. Dr. Sertaç Arslanoğlu’nun ‘Bebek beslenmesinde LCPUFA’nın önemi’ başlıklı sunumunun ardından ‘Ürtikerli çocuklarda tanı ve tedavi yaklaşımı’ başlıklı sunum Prof. Dr. Figen Gülen tarafından yapıldı. Gece hekimlerin birbirleri ile dayanışmasını sağlayan bir akşam yemeği ile son buldu.

6.05.2014 - Astım Günü’nde Astım eğitimi
Türk Toraks Derneği, Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği ve Çocuk Göğüs Hastalıkları Derneği tarafından astımlı çocuklar, hasta ve yakınları için aile eğitimi toplantısı düzenlendi. HABER MERKEZİ Astımınız Kontrol altına alabilirsiniz sloganı ile Kültürpark İzmir Sanat Merkezi'nde düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak Dr. Behçet Uz Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları hastanesinden Doç. Dr. Demet Can, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Remziye Tanaç, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Nevin Uzuner, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Figen Gülen katıldı. Toplantıda katılımcılara Astım hastalığı hakkında bilgilerin yanı sıra, Astımdan Korunma Yöntemleri ve Astım Tedavisi gibi konularda bilgiler verilerek gerek astım hastalarının gerekse hasta yakınlarının bilinçlenmesi sağlandı. Astım Gibi Alerjik Hastalıklar mevsimlere göre ortaya çıkar 5 yaşından küçüklerde öksüren, nefes darlığı olan, sürekli hastaneye götürülerek hava tedavisi gören çocukların, astım adayı olduğunu belirten Doç. Dr. Demet Can “ 5 yaşından büyüklerde ise bir kere bile hava tedavisi kullanmasını gerektiren nefes darlığı yaşayan ve alerjik reaksiyonu bulunan çocuklarda astım şüphesi daha ağırlıklıdır. Astım gibi alerjik hastalıklar mevsimlere göre ortaya çıkıp kaybolurlar. Çocuğun gece ortaya çıkan öksürüğü varsa, astım ilaçlarına yanıt veriyorsa, egzersiz yaptığı sırada erken tıkanıyorsa, soğuk algınlığı ve gripleri göğsüne iniyorsa, griplerden sonra geçmeyen kuru öksürüğü varsa astımdan şüpheleniliyor. Astım her 12-13 erişkin ve 7-8 çocuktan birinde görülüyor Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Remziye Tanaç da dünyada yaklaşık 300 milyon kişinin alt solunum yolu alerjisi astıma sahip olduğunu belirtti. Tanaç “ Astım gelişmiş ülkelerde çok daha yüksek oranda ortaya çıkar. Doğal yaşamı terk etmiş toplumlarda çok daha yüksek oranda rastlanan, astımın her 12-13 erişkin ve 7-8 çocuktan birinde görülüyor. Astım Tedavisinde önce eğitim Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Nevin Uzuner de astımın tedavi süreci ile ilgili bilgi verdi. “ "Tedavide en önemli basamak ailenin eğitimi. Sonra ilaç tedavisi, ardından korunma" Astım eğitimi alan ailelerde, çocuğun hastalığının daha kontrol altında seyrettiğini görüyoruz. Verilere göre astım, çocukların en sık görülen kronik hastalığı. Türkiye'de 25,2 milyon çocuğun 1,9 milyonunun, astımlı olduğu tahmin ediliyor. İstatistikler, atakları önlenebilir ve kontrol altına alınabilir bir hastalık olan astımın, çocukların üçte birinde kontrol altında olmadığını gösteriyor. Türk Toraks Derneği, Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği ve Çocuk Göğüs Hastalıkları Derneği tarafından astımlı çocuklar, hasta ve yakınları için aile eğitimi toplantısı düzenlendi. HABER MERKEZİ Astımınız Kontrol altına alabilirsiniz sloganı ile Kültürpark İzmir Sanat Merkezi'nde düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak Dr. Behçet Uz Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları hastanesinden Doç. Dr. Demet Can, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Remziye Tanaç, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Nevin Uzuner, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Figen Gülen katıldı. Toplantıda katılımcılara Astım hastalığı hakkında bilgilerin yanı sıra, Astımdan Korunma Yöntemleri ve Astım Tedavisi gibi konularda bilgiler verilerek gerek astım hastalarının gerekse hasta yakınlarının bilinçlenmesi sağlandı. Astım Gibi Alerjik Hastalıklar mevsimlere göre ortaya çıkar 5 yaşından küçüklerde öksüren, nefes darlığı olan, sürekli hastaneye götürülerek hava tedavisi gören çocukların, astım adayı olduğunu belirten Doç. Dr. Demet Can “ 5 yaşından büyüklerde ise bir kere bile hava tedavisi kullanmasını gerektiren nefes darlığı yaşayan ve alerjik reaksiyonu bulunan çocuklarda astım şüphesi daha ağırlıklıdır. Astım gibi alerjik hastalıklar mevsimlere göre ortaya çıkıp kaybolurlar. Çocuğun gece ortaya çıkan öksürüğü varsa, astım ilaçlarına yanıt veriyorsa, egzersiz yaptığı sırada erken tıkanıyorsa, soğuk algınlığı ve gripleri göğsüne iniyorsa, griplerden sonra geçmeyen kuru öksürüğü varsa astımdan şüpheleniliyor. Astım her 12-13 erişkin ve 7-8 çocuktan birinde görülüyor Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Remziye Tanaç da dünyada yaklaşık 300 milyon kişinin alt solunum yolu alerjisi astıma sahip olduğunu belirtti. Tanaç “ Astım gelişmiş ülkelerde çok daha yüksek oranda ortaya çıkar. Doğal yaşamı terk etmiş toplumlarda çok daha yüksek oranda rastlanan, astımın her 12-13 erişkin ve 7-8 çocuktan birinde görülüyor. Astım Tedavisinde önce eğitim Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Prof. Dr. Nevin Uzuner de astımın tedavi süreci ile ilgili bilgi verdi. “ "Tedavide en önemli basamak ailenin eğitimi. Sonra ilaç tedavisi, ardından korunma" Astım eğitimi alan ailelerde, çocuğun hastalığının daha kontrol altında seyrettiğini görüyoruz. Verilere göre astım, çocukların en sık görülen kronik hastalığı. Türkiye'de 25,2 milyon çocuğun 1,9 milyonunun, astımlı olduğu tahmin ediliyor. İstatistikler, atakları önlenebilir ve kontrol altına alınabilir bir hastalık olan astımın, çocukların üçte birinde kontrol altında olmadığını gösteriyor.